Şubat 13, 2025

Suluova Haber – Güncel ve Tarafsız Son Dakika Haberleri

Suluova Haber: Ekonomi, spor, teknoloji, magazin ve daha fazlasıyla tarafsız son dakika haber kaynağınız!

Donald Trump’a selam sonrası Mel Gibson’a ne oldu: Komplo teorisyenliğinin arka planı

Donald Trump, Mel Gibson için "O, Hollywood'daki gözüm ve kulağım olacak" demiş, Gibson'ın ise Trump'a asker selamı veren kareleri ortaya çıkmıştı. Gibson'ın kanser araştırmalarıyla ilgili iddiaları sonrası "Mel Gibson ne zaman Trump'a selam çakan bir komplo teorisyeni oldu" sorusu ortaya atıldı.

“HİÇBİR ZAMAN ‘CUMHURİYETÇİYİM’ DEMEDİ”

ABD Başkanı Donald Trump, başkanlık yemin töreninden önce Gibson için “O, Hollywood’daki gözüm ve kulağım olacak” demişti. 24.hu Macar haber portalı, bir Mel Gibson “Ne zaman Trump’a selam çaktı?” portresi hazırladı. Muhafazakâr değerlere önem veren oyuncu-yönetmen, Cumhuriyetçi Parti seçmeni olduğunu hiçbir zaman açıklamasa da, başkanlık kampanyası sırasında Kamala Harris için “Çit direği kadar beyni var” demişti. Gibson, Ocak ayında şüphesiz büyük yankı uyandırdı. Önce kanser araştırmalarıyla ilgili tuhaf iddialarda bulundu, ardından, Los Angeles’taki orman yangınlarıyla ilgili kendi komplo teorisini ortaya attı.

ANTİSEMİTİST GÖRÜNTÜYÜ NASIL SİLDİ

Geçmişte ne yapmış olursa olsun, altmış dokuz yaşındaki Mel Gibson Hollywood’da etkili bir isim olmaya devam ediyor. 2010’lu yıllardan sonra bile yaptığı yönetmenlik çalışmalarıyla bunu başardı. Oysa anti-semitist eylemleri nedeniyle uzun süre, Amerikan film endüstrisinin onu terk edeceği düşünülüyordu. Bu durum kısa bir süre için geçerli olsa da Gibson’ın geri dönüşünü en iyi kanıtlayan şey, “The Passion” filminin devamının çekimlerine başlanmış olması .

SEDEVAKANTİST(*) AİLEDEN GELİYOR

Ancak Gibson’ın siyasi görüşleri hiçbir zaman net değildi. Ta ki 2024 ABD başkanlık seçimlerine kadar.
Dindar bir Katolik ailede yetişti. İzleri tüm filmlerde görülebilir. Gibson ailesine göre, kendisi sedevakantist bir Katolik olarak yetiştirilmişti. Bu düşünce okuluna göre, Pius’tan(*) sonra gelen bütün papalar çağdaş eğilimlerle uzlaşmışlardır, bu yüzden gerçek “Kutsal Babalar “olarak kabul edilemezler. Bu durum, Gibson’un Cizvit bilgini arkadaşı William Fulco’nun , oyuncunun Papa’yı hiç de inkar etmediğini, ancak babasının sedevakantizmini çocukluğundan beri sürdürdüğünü söylediği sözleriyle bir bakıma çelişmektedir. Yani dindar bir ortamda yetişen Gibson’ın, pratik bir Hristiyan olmayan ve bunu göstermeye bile çalışmayan Donald Trump ile bir şekilde ortak bir zemin bulmuş olması ilginç.

CUMHURİYETÇİ İMAJINI DESTEKLEYEN OLAYLAR

Gibson hiçbir zaman Cumhuriyetçi Parti’yi desteklediğini açıklamadı, ancak daha önceki açıklamalarından yola çıkarak muhafazakar değerlere sahip olduğu ve liberal ideolojilere karşı sert bir eleştiride bulunduğu sonucuna varabiliriz. Cumhuriyetçi imajını yaptığı birkaç kamuoyu açıklamasıyla pekiştirdi:
• Hollywood’un liberal yaklaşımını eleştirdi,
• Geleneksel aile değerlerine odaklanmanın önemli olduğunu düşünüyor,
• Muhafazakar söylemde sıkça rastlanan bir durum olarak, askeriyenin rolünü ve gücünü birkaç kez vurguladı (Savaş Vadisi filmi de muhafazakar izleyiciler için önemli bir mesaj olan vatanseverlik ve fedakarlığa odaklanıyor)

9 YIL ÖNCE “HİÇBİRİNE OY VERMEDİM” DEMİŞTİ

Gibson, 1995 yılında Playboy dergisine verdiği röportajda Demokrat Başkan Bill Clinton’ı “kendisine söyleneni yapan, düşük seviyeli bir fırsatçı” olarak niteledi. Örneğin, Demokrat Parti’nin aldığı önlemlerden birini “yeni bir dünya düzeni yaratma isteği” olarak niteledi. Ancak daha sonra verdiği bir röportajda 2016’da ne Trump’a ne de Hillary Clinton’a oy vermediğini açıkladı. Ancak 2024’te, özellikle Kamala Harris için “Çit direği kadar beyni var” dediğinde kamuoyunun bunu fark etmesinin ardından, açıkça Trump destekçisi olduğunu açıkladı. Trump’ın zaferi kesinleştikten sonra başkan, Gibson’a olan minnettarlığını dile getirerek, örneğin onu Hollywood elçisi olarak atayacağını (Jon Voight ve Sylvester Stallone ile birlikte ) ve sektörün gelişmesi için göz ve kulak olacağını) söyledi. Belki Trump bile bunun tam olarak ne anlama geldiğini bilmiyordur.

*Pius XII’nin 1958’deki ölümünden bu yana, Kutsal Makam’ı işgal edenlerin bir veya daha fazla sapkınlığı benimsemeleri nedeniyle geçerli papalar olmadıklarını ve geçerli bir papanın olmaması nedeniyle Roma Makamı’nın boş olduğunu savunan gelenekselci bir Katolik hareketidir

*Pius Xll 2 Mart 1876 – 9 Ekim 1958) 2 Mart 1939’dan Ekim 1958’deki ölümüne kadar Katolik Kilisesi’nin başı ve Vatikan Şehir Devleti’nin hükümdarıydı. Naziler onu Vatikan’ın tarafsızlık politikasını çiğneyen bir Müttefik sempatizanı olarak gördüler Papalık döneminde Katolik Kilisesi, Komünizme Karşı Kararname’yi yayınlayarak, komünizmin ateist ve materyalist doktrinlerini benimseyen Katoliklerin Hıristiyan inancından mürted olarak aforoz edileceğini ilan etti.

mardin escort
bursa escort
adana escort
izmir escort
ekmel ekmel
Mecidiyeköy escort
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
haber
xxxxxxxxxxxx
deneme
deneme
xxxy aas